Kadın çalışanların işe tutkunluklarının iş yaşam dengesi üzerindeki etkisi: Pandemi sürecinde kamu ve özel sektör karşılaştırması

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2022

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

İnsan hayatının önemli bir bölümünü çalışma hayatı oluşturmaktadır. Çalışma hayatında motivasyonu yüksek ve işe tutkun çalışanlara ihtiyaç duyulmaktadır Kadınların ise çalışma hayatında karşılaştıkları çeşitli sorunlar iş ve yaşam arasındaki dengeyi kurmalarını zorlaştırmaktadır. Bunun yanı sıra, içinde bulunduğumuz pandemi süreci başlı başına özel bir durum olup, çalışma hayatında oldukça önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Söz konusu değişikliklerin özellikle kadın çalışanların iş-yaşam dengesini büyük ölçüde etkilediği düşünülmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın amacı pandemi sürecinde kamu ve özel sektörde çalışan kadınların işe tutkunluklarının, iş-yaşam dengesi üzerindeki etkisinin araştırılması çalışmanın temel amacını oluşturmaktır. Ayrıca çalışmada işe tutkunluk ve iş yaşam dengesinin demografik bilgiler ile arasındaki ilişkide incelenmiştir. Çalışmanın amacı doğrultusunda 23 tane hipotez geliştirilmiştir ve Bursa ilinde yaşayan kamu ve özel kurumlarında çeşitli meslek gruplarına mensup toplam 508 kadın çalışan ile online ve yüz yüze anket yöntemi kullanılarak veriler toplanmıştır. Anket üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümünde demografik özelliklere ilişkin sorular, ikinci bölümde işe tutkunluk düzeylerini ölçmek için Schaufeli ve Bakker (2003)'ın 'Utrecht Work Engagement Scale (UWES)'ölçeğinin Turgut (2011) tarafından Türkçe'ye uyarlanmış halinden yararlanarak oluşturulan sorular yer almaktadır. Söz konusu ölçek toplam 17 ifadeden oluşmaktadır. Üçüncü bölümde ise iş yaşam dengesi düzeylerini ölçmek için Apaydın (2011) tarafından geliştirilen 'iş yaşam dengesi' ölçeği kullanılacaktır. Söz konusu ölçek tolam 20 ifadeden oluşmaktadır. Anket aracılığı ile toplanan veriler SPSS ve AMOS paket programları kullanılarak, faktör analizi, t-testi, Anova testi, korelasyon analizi ve yapısal eşitlik modellemesi ile analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, kamu kurumlarında çalışanların işe tutkunluk düzeyleri özel sektörde çalışanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Özel sektörde çalışanların ise iş yaşam dengelerinin kamu kurumlarında çalışanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Toplam işe tutkunluk ölçeği puanı ile dinçlik, adanmışlık, yoğunlaşma ve iş yaşam uyumu arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki varken yaşamı ihmal etme, kendine zaman ayırma boyutları arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki vardır. İşe tutkunluğun dinçlik alt boyutu, işe tutkunluk, adanmışlık, yoğunlaşma ve iş yaşam uyumu arasında anlamlı pozitif yönlü anlamlı bir ilişkisi olduğu, yaşamı ihmal etme ve kendine zaman ayırma boyutları arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki vardır. İşe tutkunluğun adanmışlık alt boyutunun işe tutkunluk, dinçlik, yoğunlaşma ve iş yaşam uyumu alt boyutları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkisi olduğu, yaşamı ihmal etme ve kendine zaman ayırma alt boyutları arasında ise negatif yönlü anlamlı bir ilişki vardır. İşe tutkunluğun yoğunlaşma alt boyutunun ise genel işe tutkunluk puanı, adanmışlık, dinçlik, iş yaşam uyumu arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu ancak kendine zaman ayırma alt boyutuyla da negatif yönlü anlamlı ilişkisi bulunmaktadır.
Working life constitutes an important part of human life. Employees with high motivation and passion for work are needed in working life. In addition, the pandemic process we are in is a special situation in itself and has brought about significant changes in working life. It is thought that these changes have a great impact on the work-life balance, especially of female employees. In this direction, the aim of the study is to investigate the effect of the work engagement of women working in the public and private sectors during the pandemic process, on the work-life balance. In addition, the relationship between work engagement and work-life balance with demographic information was examined in the study. In line with the purpose of the study, 23 hypotheses were developed and data were collected by using online and face-to-face survey method with a total of 508 female employees from various occupational groups in public and private institutions living in Bursa. The survey consists of three parts. In the first part, there are questions about demographic characteristics, in the second part, there are questions created by using the Turkish version of Schaufeli and Bakker's (2003) 'Utrecht Work Engagement Scale (UWES)' scale, which was adapted into Turkish by Turgut (2011), in order to measure the levels of work engagement. The scale in question consists of 17 statements in total. In the third part, the 'work-life balance' scale developed by Apaydın (2011) will be used to measure the levels of work-life balance. The scale in question consists of a total of 20 statements. The data collected through the questionnaire were analyzed using SPSS and AMOS package programs, factor analysis, t-test, Anova test, correlation analysis and structural equation modeling. As a result of the analysis, it has been determined that the level of work engagement of employees in public institutions is higher than those working in the private sector. It has been determined that the work-life balance of those working in the private sector is higher than those working in public institutions. While there is a positive and significant relationship between the total work engagement scale score and vigor, dedication, concentration and work-life adjustment, there is a negative significant relationship between neglecting life and taking time for oneself. There is a significant positive and significant relationship between the vigor sub-dimension of work engagement, work engagement, dedication, concentration and work-life adjustment, and there is a negative significant relationship between neglecting life and taking time for oneself. There is a positive and significant relationship between the commitment sub-dimension of work engagement, vigor, concentration and work-life harmony sub-dimensions, while there is a negative significant relationship between the sub-dimensions of neglecting life and taking time for oneself. On the other hand, the concentration sub-dimension of work engagement has a positive and significant relationship between general work engagement score, dedication, vigor and work-life harmony, but there is also a negative significant relationship with the sub-dimension of taking time for oneself.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

İşe Tutkunluk, İş-Yaşam Dengesi, Kadın Çalışanlar, Kamu ve Özel Sektör Çalışanları, Work Engagement, Work-Lıfe Balance, Female Employees, Public and Private Sector Employess

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye

Koleksiyon