Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Türkiye'de tehlikeli madde lojistiği: Tehlikeli madde güvenlik danışmanlarının işlevi üzerine bir çalışma

Küçük Resim Yok

Tarih

2023

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Bursa Teknik Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

İnsanoğlunun artan ihtiyaç çeşitliliği sebebi ile, bu ihtiyaçların karşılanabilmesi için uzak mesafelere ulaşım amacı ile oluşan taşımacılık sektörü, sanayileşmenin gelişmesiyle üretim ile entegre haline gelerek farklı bir boyuta taşınmıştır. Üretim ile hareket eden taşımacılık bugünkü ifadesi ile lojistik olarak anılmaya başlanmıştır. Tehlikeli maddeler, endüstriyel devrimlerin gelişmesi ile üretime de dahil olmaya başlamıştır. Gelişen teknolojiler ihtiyaçları arttırmış, artan ihtiyaçlar ise ürün çeşitliliğinin oluşumunu sağlamıştır. Ürün çeşitliliğinin artışı ile tehlikeli maddelerin kullanım alanları da artmıştır. Geçmişten günümüze artan bir ivme ile birçok sektörde tehlikeli madde kullanılmaya başlanmıştır. Ürün çeşitliliği ile artan uluslararası ticaret, tehlikeli maddelerin lojistiğine de etki etmiş ve tehlikeli maddelerin ülkeler arası ticaretinin de artmasına yol açmıştır. Her ülkenin ticaret konusunda kendi iç yönetmelik ve mevzuatlarının olması tehlikeli maddelerin lojistik süreçlerinin uzamasına ve oluşabilecek risklerin de artmasına imkân vereceğinden uluslararası piyasalarda geçerli olabilecek standartlara ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Bu amaçla yapılan ve uygulamaya alınan, 2010 yılından itibaren Türkiye'nin de aktif olarak taraf olduğu her taşıma modunda uygulanacak tehlikeli madde sayılan eşyanın taşıma standartlarını belirleyen ve bu konuda güvenli taşımacılığı sağlayan uluslararası sözleşmeler taraf ülkelerde aktif olarak uygulanmaya başlanmıştır. Bu uygulamalar sayesinde tehlikeli madde taşımacılığı daha güvenli, daha kaliteli ve daha hızlı olacaktır. Her taşıma modunda ayrı uluslararası anlaşmalar dikkate alınsa da tüm taşıma modlarının ortak kuralları da mevcuttur. Bunlardan bir tanesi de tehlikeli madde lojistik sürecinde yer alan sektör paydaşlarından olan işletmelerin, tehlikeli madde güvenliği hususunda uzman danışmanlardan danışmanlık hizmeti almalarının zorunlu tutulmasıdır. Sektör paydaşlarından bir diğeri olan, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde fonksiyonları, görevleri, yetki ve sorumlulukları tanımlanan Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlarının (TMGD) mesleklerini icra ederken çeşitli güçlüklerle karşılaşmakta olduğu, konu ile ilgili meslek kuruluşları ve derneklerin şehadetlerinden anlaşılmaktadır. Çalışmada, TMGD'lerin gerek mesleklerini icra ederken gerekse sosyal hakları hususunda yaşadıkları sorunlar ve karşılaşılan güçlükler incelenmiştir. Çalışma kapsamında sorunların doğru şekilde kategorize edilmesi bunların altında yatan nedenlerin tespit edilmesi ve olası pratik çözümlerin belirlenmesi amacıyla nitel araştırma tekniklerinden yola çıkılarak Bursa Bölgesi'nde aktif olarak karayollarında (ADR) TMGD unvanı ile çalışanlarla yapılan mülakat yöntemi ile elde edilen verilerin betimsel analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda, tehlikeli madde lojistiği sektöründe görev alan TMGD'lerin uygulamada eksikliklerin, ücretlendirme ve eğitim alanında sorunlar ve TMGD mesleğinin sektördeki anlaşılabilirliği ve değeri konusunda sorunlar olduğu tespit edilmiştir. Çalışma ile tehlikeli madde lojistiğinde görev yapan TMGD'lerin iş süreçlerine ve sosyal haklarına yönelik mevcut durum ortaya konularak uygulamaya yönelik önerilerde bulunulmuştur. Anahtar kelimeler: Tehlikeli madde lojistiği, Tehlikeli madde, Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı (TMGD), Lojistik, ADR, Tehlikeli Madde Sınıflandırma.
The transportation sector, which emerged to meet people's needs, has become integrated with production through industrialization and has been taken to a different dimension. Transportation that moves with production has started to be referred to as logistics in its current expression. Hazardous substances began to be included in production with the development of industrial revolutions. Developing technologies have increased needs and increasing needs have led to the formation of product diversity. The increase in product diversity has also increased the areas of use of hazardous substances. With an increasing momentum from the past to the present, hazardous substances have begun to be used in many sectors. The increasing international trade with product diversity has also affected the logistics of hazardous substances and led to an increase in the international trade of hazardous substances. Since each country has its own internal regulations and legislation on trade, there is a need for international standards that can be valid in international markets, as they will allow hazardous substance logistics processes to be prolonged and the risks that may arise to increase. For this purpose, international agreements that determine the transportation standards of goods considered as hazardous substances to be applied in every mode of transportation and provide safe transportation have been implemented and actively applied in countries that are parties to the agreements, including Turkey since 2010. Thanks to these practices, the transportation of hazardous substances will be safer, higher quality, and faster. There are separate international agreements used in each mode of transportation, and common rules exist for all modes of transportation. One of these is the mandatory requirement for companies that are stakeholders in the hazardous substance logistics process to receive consultancy services from expert consultants in hazardous substance safety. It is understood from the testimonies of professional organizations and associations related to the subject that Dangerous Goods Safety Advisor (DGSA), whose functions, duties, authority, and responsibilities are defined within the framework of international agreements, encounter various difficulties while performing their professions. In our study, the problems, and difficulties that DGSAs experience regarding both their professional duties and social rights have been examined. In the study, descriptive analysis of the data obtained by conducting interviews with those who work under the title of DGSAs on highways (ADR) in the Bursa region has been carried out by starting from qualitative research techniques to categorize the problems correctly, identify the underlying reasons, and determine possible practical solutions. As a result of the study, it was determined that there are deficiencies in the practices of DGSAs working in the hazardous substance logistics sector, problems in terms of remuneration and training, and problems regarding the comprehensibility and value of the DGSAs profession in the sector. The study reveals the current situation regarding the work processes and social rights of DGSAs who work in hazardous substance logistics. Keywords: Dangerous Goods Logistics, Dangerous Goods, Dangerous Goods Safety Advisor (DGSA, Logistics, ADR, Dangerous Goods Classification.

Açıklama

Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Uluslararası Ticaret ve Lojistik Ana Bilim Dalı, Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bilim Dalı

Anahtar Kelimeler

Kazalar, Accidents, Ulaşım

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye