Yazar "Usul, Seher Cihan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Yün-PET karışımlı ipliklerde lif tanım ve kompozisyonunun analitik metotlarla tespiti(Bursa Teknik Üniversitesi, 2017) Usul, Seher Cihan; Yıldırım, Kenanİplik kompozisyonda bulunan lif tanımı TS 4739 standardı ve/veya analitik cihazlarla; karışımlarının miktarsal tayini ise TS 1700, TS 4785 ve TS EN ISO 1833 standartlarında belirtilen yöntemlerle yapılmaktadır. Bu yöntemlerin yüksek maliyetli ve uzun süreçli olması, uzman iş gücü gerektirmesi, laboratuvarlar arası tekrarlanabilirliğinin düşük olması ve kullanılan kimyasalların çevreye ve insan sağlığına olan zararlı etkileri nedeniyle yeni analiz yöntemleri geliştirilmesi gerekmektedir. Bu tez çalışmasında yün-polyester (PET) karışımlı iplik ve kumaş formundaki tekstil ürünlerinde lif tanınması ve lif kompozisyonlarının belirlenmesinde, mevcut klasik yöntemlere alternatif olacak çevre dostu, hızlı ve düşük maliyetli Diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC) bazlı analitik bir analiz yöntemi geliştirilmiştir. DSC çalışması için %3'lük polyester lifi artışlarıyla %0'dan %100'e kadar polyester içerecek şekilde yün-polyester karışımlı 35 adetten oluşan 1 set numune hazırlanmıştır. Çalışmanın doğruluğunu arttırmak için aynı oranlarda 2. bir numune seti hazırlanarak toplam numune sayısı 70'e yükseltilmiştir. Yapılan DSC analizlerinde her bir numune için yün su çıkışı ve PET erime entalpileri değişimleri incelenmiştir. Bu değişim miktarları ile yün ve polyester lif oranları arasında doğrusal bir ilişki bulunmuş ve bu ilişki formüle edilmiştir. Bu formüllerde farklı DSC'lerdeki yan etkilerin oluşturduğu belirsizliğin azaltılmasına yönelik olarak indiyum referans malzemesi erime entalpi düzeltmesi, kat sayı olarak kullanılmıştır. Bulunan formüllerin kontrolü için, yün-polyester oranı bilinmeyen 3 farklı numune DSC ile analiz edilerek yün su çıkış ve PET erime entalpileri tespit edilmiştir. Bu değerler oluşturulan formüllere girilerek lif oranları tayin edilmiştir. Aynı numuneler bağımsız akredite 3 farklı laboratuvara gönderilerek TS ISO EN 1833-4 metoduna göre lif oran analizi yaptırılmıştır. Yapılan istatistiksel değerlendirme ile laboratuvar sonuçları ve DSC metodu sonuçları karşılaştırılmış, sonuçlar arasında %95 güven aralığında PET oranı sonuçlarında %96 benzerlik, yün oranı sonuçlarında %100 benzerlik bulunmuştur. Böylece yeni geliştirilen metodun doğru, güvenilir ve kesin sonuç verdiği kanıtlanmıştır. Geliştirilen metodun daha fazla örnekle ve daha farklı karışımlarla çalışma yapılarak pamuk-PET, viskon-PET gibi diğer lif kompozisyon oranlarının belirlenmesinde de kullanılabileceği öngörüsü yapılmıştır. Diğer analitik cihazlar olan Fourier Transform Infrared (FT-IR) ve Termal Gravimetrik Analiz (TGA) ile benzer bir çalışmanın yapılıp yapılamayacağını görmek için de analizler yapılmıştır. FT-IR cihazı için %10'luk artışlarla PET lifi içeren 11 adet; TGA cihazı için yaklaşık %20'lik artışlarla PET lifi içeren 5 adet yün-PET karışımlı numune hazırlanmıştır. Analizler sonucunda FT-IR spektrumlarının ATR ünitesi üzerine denk gelen lif yoğunluğuna göre değiştiği görülmüş, pikler incelenerek karışım içindeki liflerin varlığı veya yokluğu tespit edilebilmiştir. Ancak numune içindeki lif dağılımının homojen olmaması nedeniyle miktarsal analiz yapılamamıştır. TGA Termogramları incelendiğinde ise karışım içindeki lif oranı değiştikçe eğrideki eğim değişiminin doğrusal olmadığı görülmüştür. Eğimdeki değişikler ile kompozisyon içindeki lif oranları arasında bir regresyon bulunmadığı için TGA ile miktarsal analize yönelik çalışma yapılamamıştır. Hem FT-IR hem TGA analizlerinin lif kompozisyonunun miktarsal analizinde kullanımının uygun olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak lif cinsi ve miktarı tayininde karmaşık ve uzun süren klasik yöntemleri kullanmaktansa DSC gibi daha hızlı, basit ve güvenilir analitik bir yöntem kullanmanın daha verimli olduğu gözlenmiştir. Ayrıca bu yöntem kullanılarak test tekrarlanabilirliğinin arttırılması hedeflenmiştir. Geliştirilen yöntemle test, 2 gün süren klasik yöntemin aksine, numunenin hazırlanması ve cihaza yüklenmesi, cihazın analiz süresi ile birlikte maksimum 1,5 saat sürmektedir. Böylece zaman ve iş gücü tasarrufu sağlanmış, ayrıca hiçbir kimyasal kullanılmadığından kimyasal sarfı, zararı veya bertaraf problemi ortadan kaldırılmıştır.












