Yazar "Eken, Taha Yasin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Corrosion behaviour of twin-roll cast 8006 aluminium alloy foil with different thicknesses for the food packaging industry(Emerald Group Holdings Ltd., 2021) Eken, Taha Yasin; Sarioglu C.; Kucuk I.Design/methodology/approach: The 8006 aluminium alloys are mostly used for the food packaging industry, as they are corrosion resistant, lightweight and shapable materials. The present work investigates the surface and corrosion behaviours of 8006 aluminium alloys at different thicknesses. TRC aluminium alloys were cold-rolled at two different reduction rates before investigation. X-ray diffraction (XRD) and energy dispersive spectroscopy (EDX) tests were used to examine the phase and elemental analyses. FE-SEM and 3D profilometry also used to observe surface morphology. Open circuit potential (OCP), potentiodynamic polarization and electrochemical impedance spectroscopy tests (EIS) were carried out to find out corrosion behaviours. The results show that the more cold rolling reduction (CRR), the more corrosion rate and surface affection of the TRC 8006 aluminium alloys. Findings: According to the electrochemical tests (OCP, potentiodynamic polarization test and EIS) and surface morphology results (such as SEM, 3D profilometry and XRD) the more the rolling rate the less the corrosion resistance. Originality/value: First corrosion behaviour investigation of twin-rolled 8006 Al alloys using electrochemical techniques. First investigation of CRR effects on electrochemical corrosion behaviour of 8006 Al alloys with 3.5 wt.% NaCl solution using EIS. First investigation of 8006 Al alloys as a food packaging material with electrochemical ways.Öğe İkiz merdane sürekli döküm tekniği ile üretilen hadde alüminyum alaşımlarının korozyon davranışı ve yüzey özelliklerinin incelenmesi(Bursa Teknik Üniversitesi, 2018) Eken, Taha Yasin; Küçük, İsrafil; Sarıoğlu, CevatYüksek korozyon dayanımı, kolay şekil verilebilmesi ve hafifliği gibi avantajlarından dolayı alüminyum malzemeler, son yıllarda gıda paketleme endüstrisinde yaygın olarak tercih edilir hale gelmiştir. Alüminyum alaşımlarının gıda endüstrisinde kullanılmasının temel nedeni gıdaların kimyasal yapısının korozif özelliği ve bu ortam nedeniyle gıda paket ve ambalajlarının özelliklerini yitirmesidir. Alüminyum alaşımları ise korozyona oldukça dayanıklı olup yerkabuğunda da bol miktarda bulunmaktadır. Günümüzde alüminyum ve alaşımlarının üretimi ve gıda paketleme endüstrisinde kullanımı oldukça kolay ve pratiktir. Özellikle 8006 grubu alüminyum alaşımları, hazır gıda ve asitli veya asitsiz içecek kutularının üretimi, sıvı ve katı gıda ambalajlama gibi gerek endüstri gerekse günlük hayatta yaygın olarak kullanılmaktadır. Sürekli döküm yöntemlerinden (CC) ikiz merdane sürekli döküm (TRC) tekniği ile üretilen 8006 serisi alüminyum alaşımlarının korozyon davranışlarının ve yüzey özelliklerinin incelendiği bu yüksek lisans tez çalışmasında, ilk olarak 8006 serisi alüminyum alaşımı ergiyik halde ikiz merdanelerin arasına kalıp yardımıyla dökülerek 8,5 mm kalınlığında levha halinde numuneler elde edildi. Daha sonra elde edilen bu levha halindeki alüminyum alaşım numunelerine 550 °C ila 600 °C sıcaklıkları arasında homojenleştirme tavlaması uygulandı. Haddeleme işlemlerinden sonra 400 °C ila 450 °C sıcaklıkları arasında normalizasyon tavlamasına tabi tutularak numuneler kullanıma hazır hale getirildi. Üretimi gerçekleştirilen numunelere elektrokimyasal korozyon testleri öncesi karakterizasyon testleri yapıldı. Öncelikle spektral analiz yöntemi ile numunelerin içerdiği elementlerin tespiti yapıldı. Ardından X-ışını difraktometresi (XRD) yöntemi kullanılarak alüminyum folyo alaşımlarının yüzeylerinde bulunan faz ve elementlerin tespiti gerçekleştirildi. Stereo mikroskop ile yüzeylerinde bulunan hadde izleri ve hadde yönleri gözlemlendi. Son olarak taramalı elektron mikroskobu (SEM) ile alaşımların yüzeyleri daha ayrıntılı olarak incelendi ve yüzeyde bulunan elementlerin yüzdece kütlelerini bulmak için enerji dağılım spektroskopisi (EDS) yöntemi kullanıldı. Korozyon öncesi karakterizasyon testleri yapıldıktan sonra %3,5 NaCl çözeltisi kullanılarak elektrokimyasal korozyon testlerinden açık devre potansiyeli (OCP), lineer polarizasyon (LP) ve elektrokimyasal empedans spektroskopisi (EIS) ölçümleri alüminyum folyo alaşım numunelerine uygulandı. Uygulanan bu elektrokimyasal korozyon testleri sonrasında tekrar X-ışını difraktometresi (XRD), stereo mikroskop, taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve enerji dağılım spektroskopisi (EDS) yöntemleri kullanılarak TRC 8006 alüminyum folyo alaşım numunelerinin korozyon davranışı ile yüzey özelliklerinde meydana gelen değişimler incelendi. Bu çalışmalara ek olarak soğuk hadde ile ezme oranı %94 ve %98 olan iki alüminyum folyo alaşım numunesine de karakterizasyon ve elektrokimyasal testler uygularak ezme oranın etkisi incelenmiştir. Bu işlemler neticesinde, ikiz merdane sürekli döküm tekniği sonrasında uygulanan ezme oranı arttırıldığında, üretilen 8006 serisi alüminyum alaşımlarının korozyon hızının arttığı ve bu alaşımların gıda paketleme uygulamalarında kullanılmasının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Impact performances and failure modes of glass fiber reinforced polymers in different curvatures and stacking sequences(SAGE Publications Ltd, 2022) Kaboğlu, Cihan; Eken, Taha Yasin; Yürektürk, YakupRecently, glass fiber reinforced polymer composites have been increasingly used in applications which are exposed to impact loads due to their high strength, low weight, and corrosion resistance properties. Therefore, the effect of curvature of composite laminate on their impact resistance is important. In this study, the mechanical properties of three curvature diameters and two stacking sequences, which have not been compared before, were examined and compared. The diameter of curved composites is 760 mm, 380 mm, and 304 mm and flat designated as A, B, C, and D, respectively. The fiber stacking orders are [0/0/-45/+45/90/90]S and [90/90/-45/+45/0/0]S designated as Type 1 and Type 2, respectively. The drop-weight impact tests were performed and failure modes of composites were examined. It was observed that the impact resistance decreases with the increase of curvature, where 760 mm diameter and Type 2 composites had the highest strength in all of the composites. In addition, delamination, fiber breakage, and matrix cracking failure modes were observed in the composites after impact. The reason why the strength decreases as the curvature of the composite increases is that the curved areas create an effect that increases the external force applied. The reason why Type 2 stacking order is more durable than Type 1 stacking order is that the 90° fiber direction in the bottom layer has a damping effect on the applied force. According to the results of this study, composite materials with larger diameter and stacking order starting with 0° provides more mechanical strength. (Figure presented.)Öğe Organik esaslı akış bataryalarının geliştirilmesi, kimyasal/elektrokimyasal karakterizasyonu ve performanslarının belirlenmesi(Bursa Teknik Üniversitesi, 2024) Eken, Taha Yasin; Uzunsoy, Deniz; Koz, GamzeDünyada artan nüfus ve teknolojiye bağlı olarak her geçen gün enerji talebi artmaktadır. Artan enerji talebinin karşılanması için karbon ayak izi yüksek enerji kaynakları kullanılmakta, bu durum çevre ve atmosfer kirliliği olarak insanlığa geri dönmektedir. Kirliliği önleyerek çevreyi temiz tutmak ve canlıların yaşamına olumsuz etki etmesini engellemek amacıyla, ekonomik açıdan da cazip olan yenilenebilir enerji kaynakları (YEK) kullanımı artırılmaya çalışılmaktadır. Ancak YEK sürekli olmadığı için, örneğin güneş enerjisi panelleri ve rüzgar türbinleri gibi, üretilen enerjinin şebekeye entegrelerinde problemler olmakta ve üretilen enerji her zaman kullanılamamaktadır. Bu nedenle her alanda olduğu gibi yüksek enerji talebinin olduğu şehir şebeke elektrik enerjisinin de depolanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Böylece depolanan enerji şebekeye belirli akımlarda aktarılabilecek ve YEK ile üretilen enerjinin sürekli olmadığı saatlerde de şebekeye enerji verilebilecektir. Ülkemizde de YEK'e ve enerji depolamaya verilen önem dünyada olduğu gibi her geçen gün yükselmektedir. Bu tezde şehir elektriğini depolamak amacıyla organik redoks akış bataryalarının kullanılması çalışılmıştır. Redoks akış bataryaları yüksek elektrik enerjisi depolama özelliklerine sahip bataryalardır. Sıvı elektrolitin akışı yoluyla enerjinin depolanması prensibine dayanan bu bataryalarda, enerji depolama miktarını artırmak için elektrolit miktarını artırmak yeterlidir. Elektrolit ise sulu veya susuz çözücü kullanarak hazırlanabilmektedir. Çözünen ise redoks tepkimelerinin gerçekleştiği elektroaktif bir organik malzeme olmalıdır. Tez kapsamında çeşitli organik malzemeler incelenmiştir. Bu organik malzemeler polianilin boronik asit (PABA), politiyofen boronik asit (PTBA), ferrosen disülfonik asit (FcDS), ferrosen - 1,4-disübstitüe 1,2,3-triazol (1,2,3-TAFc), ve 2,2,6,6-tetrametilpiperidin (TEMPOL) bileşikleridir. PTBA, PABA, FcDS, 1,2,3-TAFc organik malzemelerinin akış bataryalarında elektroaktif malzeme olarak kullanım potansiyelleri incelenmiştir. Farklı pH seviyelerindeki çözeltilerde yapılan testler ile ilgili organik malzemelerin elektrokimyasal özellikleri incelenmiştir. Sulu ortamda yapılan testlerde 1,2,3-TAFc bileşiği ile akış bataryası sistemi kurularak şarj/deşarj davranışı araştırılmıştır. İlgili organik malzemenin son derece kararlı olduğu tespit edilerek literatürde ilk defa başarılı bir şekilde batarya testleri gerçekleştirilmiştir. TEMPOL bileşiği ise akış bataryalarında elektrot olarak kullanılan grafit keçelerin performans testlerini gerçekleştirmek amacıyla kullanılmıştır. Grafit keçe elektrotlar grafen ile kaplanarak TEMPOL malzemesi ile test edilmiş ve performans değişimleri incelenmiştir.