Yazar "Arslanhan, Melike" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çimento üretim proseslerinde eritiş metoduyla hazırlanmış numunelerin WDXRF analizleri ve hata etkilerinin incelenmesi(Bursa Teknik Üniversitesi, 2016) Arslanhan, Melike; Demir, FarukGerek çimentoyu üretmek gerekse mevcut özelliklerini iyileştirmek için bir çok kimyasal ve mineral katkı biraraya gelmektedir. Bu katkıların birbirleriyle uyumu ya da uyumsuzluğu çimento kalitesini doğrudan etkilemektedir. Çimento üretiminde klinkerin ve nihai ürünün kalitesini kontrol etmek için çimento fabrikaları gün içinde onlarca elementel analiz yapmaktadır. Bu analiz yöntemleri içerisinde klinklerde ve nihai üründe bulunan Si, Al, Fe ve Ca'un oksit bileşenlerini belirlemek amacıyla, numune hazırlama kolaylığı, analitik değerlendirme üstünlüğü, hızlı sonuç ve hassasiyet gibi özellikleriyle X-ışını floresan spektrometresi (XRF) tercih edilmektedir. Bu çalışmada çimento üretiminin dört prosesinden (kalker, farin, klinker, nihai ürün) alınan numuneler, optimum eritiş sıcaklığı olan 16000C' de cam tablet haline getirilerek XRF analizine tabi tutuldu. XRF analizleri kalitatif ve kantitatif analiz yapan BÇF' de bulunan WDXRF ve BTÜ' de bulunan yarı kantitatif analiz yapan WDXRF cihazlarında gerçekleştirildi. Aynı numunelere ait sonuçlar birbirine optimize edildi, standart sapmalar hesaplandı, majör bileşenlerin oranları grafiklerle gösterildi. Ayrıca optimum eritiş sıcaklığının altında (14000C) ve üstünde (17000C) eritiş sıcaklıkları seçilerek, diğer değişkenler sabit tutulmak şartıyla eritiş sıcaklığının XRF sonuçlarına etkisi araştırıldı. Yine aynı numunelere ait sonuçlar birbirine optimize edildi, standart sapma oranlarının optimum sıcaklıklığa olan farkı hesaplandı, ayrıca her bir prosese ait üç farklı eritiş sıcaklığının yüzde standart sapma oranları grafiklerle gösterildi. Optimum eritiş sıcaklığında hazırlanan numunlerin her iki XRF sonucu birbirine yakın çıktı. Klinker ve CEM I' den elde edilen değerler, standartlarla belirlenmiş değerlerle örtüştü. 14000C ve 17000C' lerde elde edilen verilerde, özellikle kalker ve farinde, CaO' in oranı dışında diğer bileşenlerin oranları, kendi aralarında benzer, optimum eritiş sıcaklığından farklı sonuçlar verdi.Öğe Production of Bio-Polymer Structures by Soft Molding Method with Biomimetic Approach(2021) Arslanhan, Melike; Eroğlu, Murat; Kaykılarlı, Cantekin; Şam Parmak, Ebru DevrimBiomimetic is the name of the approach that seeks sustainable solutions to the problems, taking the perfect functioning of nature for millions of years. The interest shown in biomimetic surfaces, inspired by multi-scale structures found in many plants and animals, is increasing day by day. Especially the unique wettability properties of the lotus leaf and rose petal. In this study, inspired by the structures of lotus leaf and rose petal, using the soft casting method with dental bio-polymer materials, structures with pillar dimensions of micron (µm) and millimeter (mm) were produced. These structures are replicated from two commercial products with different pillar lengths and different pillar shapes, mushroom and conical needle tips. Surface topographies of the replicated final products were analyzed by optical and stereo microscopes. Contact angles were tested to examine the wettability properties of the surfaces. According to the microscope results obtained, the demolding process, which is the riskiest step of the replication process, was successfully passed thanks to soft casting. Contact angle analysis showed that different pillar lengths and different pillar shapes changed the wettability properties of the replicated final product. The replicated mushroom-shaped micron-scale pillar structures exhibited a rose-petal effect and hydrophobic properties (approximately 1000) with only a single-scale configuration, while conical needle-shaped pillars of millimeter (mm) scale did not show any specific wetabilitty property.Öğe Saf ve nano-katkılı TiO2 filmlerin üretimi ve karakterizasyonu(Bursa Teknik Üniversitesi, 2024) Arslanhan, Melike; Parmak, Ebru Devrim ŞamBir yarı iletken olan titanyum dioksit (TiO2), sadece ultraviyole (UV) ışığı ile aktive edilebilen bir fotokatalisttir. Ancak UV ışığı, elektromanyetik spektrumun sınırlı bir aralığını kapsamaktadır. Bu sınırlı aralık TiO2' nin pratik uygulamalardaki kullanımını kısıtlamaktadır. Bu kısıtlamanın önüne geçmek için atılacak rasyonel adımlardan ilki, TiO2' nin aktive olduğu elektromanyetik spektrum aralığını genişletmektir. Bu bağlamda uygulanan stratejilerin en başında katkılandırma işlemi gelmektedir. Mevcut tez çalışmasında, saf ve yapısında ağırlıkça % 32 oranında grafen bulunan çok katmanlı karbon nanotüp (ÇKKNT-ağ.%32G) katkılı TiO2 filmlerin sol-jel yöntemiyle soda-kireç-silis (SLS) cam alttaşlar üzerine kaplanması, elde edilen kompozit filmlerin kristalografik, morfolojik, fotokatalitik, optik ve yüzey özelliklerinin sistematik ve kapsamlı olarak araştırılması amaçlanmıştır. Literatüre göre TiO2' nin en üstün fotokatalitik özellikler gösterdiği anataz fazı ısıl işlem esnasında oluşurken, SLS camın yapısında bulunan sodyum, kalsiyum gibi alkaliler film kaplamaların içerisine göç ederek kristalizasyonu olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durumun önüne geçmek için TiO2 filmler oluşturulmadan önce SLS cam yüzeyleri silisyum dioksit (SiO2) ile kaplanarak anataz fazının oluşum süreci optimize edilmiştir. Sol-jel yöntemiyle yüzey aktif madde kullanılmadan hazırlanan saf ve altı farklı konsantrasyonda (% 0.025, % 0.05, % 0.1, % 0.2, % 0.3, % 0.4) katkılandırılmış TiO2 filmler, SiO2 kaplı SLS alttaşlar üzerine daldırma yöntemiyle kaplanmış, anataz fazının oluşumu için 500oC sıcaklıkta 1 saat ısıl işlem görmüştür. Elde edilen saf ve ÇKKNT-ağ.%32G katkılı TiO2 filmlerin faz analizleri X-ışını difraksiyonu (XRD) ve Raman spektroskopi yöntemleri ile kimyasal yapı analizi X-ışını fotoelektron spektrometresi (XPS) yöntemi ile belirlenmiştir. ÇKKNT-ağ.%32G/TiO2 sollerinin kurutulmasıyla elde edilen tozların yüzey alanı ölçümünde ise Branauer-Emmett-Teller (BET) yöntemi kullanılmıştır. Morfolojik analizler ise taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve geçirimli elektron mikroskobu (TEM) ile gerçekleştirilmiştir. Filmlerin pürüzlülüğü ve yüzey topografileri atomik kuvvet mikroskobu (AFM) ile incelenmiştir. Yine film yüzeylerinin ıslanabilirliği su temas açısı (WCA) doğrultusunda optik tensiyometre cihazı ile ölçülmüştür. Optik özellikler ultraviyole-görünür (UV-vis) ışık spektrofotometresi yardımıyla belirlenirken yasak bant aralıkları Tauc grafiği yöntemiyle hesaplanmıştır. Fotokatalitik aktivite araştırmalarında ise ISO 10678:2010 standartı kullanılarak metilen mavisinin (MB) degredasyonu üzerinden tespitlerde bulunulmuştur. XRD analizi ile saf ve ÇKKNT-ağ.%32G katkılı TiO2 film kaplamalar için seçilen 500o C' nin SLS cam alttaşı deformasyona uğratmadan anataz fazını oluşturan optimum sıcaklık olduğu tespit edilmiştir. Yine XPS analizi ile numune yüzeyinde bulunan ana elementlerin titanyum, oksijen ve karbon olduğu belirlenmiş, bağlanma enerjileri ve spin yörünge yerleşimlerinden kimyasal hali tespit edilmiştir. Buna ek olarak Raman analizi ile anataz TiO2' ye ait aktif mod bantları ilgili dalga boylarında büyük bir netlikle gözlemlenirken ÇKKNT-ağ.%32G katkısına ait mod bantları katkı oranı arttıkça belirginleşmiştir. Saf ve ÇKKNT-ağ.%32G katkılı TiO2 film kaplamaların yüzeylerine ait SEM görüntüleri karşılaştırıldığında, tüm kaplamaların genel olarak homojen olduğu gözlenmiştir. ÇKKNT-ağ.%32G katkılı TiO2 tozlarına ait çeşitli büyütmelerde alınan TEM aydınlık alan görüntüleri ile TiO2 partiküllerinin ÇKKNT-ağ.%32G nano-partiküllerinin etrafında kümelendiği, ÇKKNT-ağ.%32G nano partiküllerinin ise bu küme içinde yatay düzlemde dağınık bir yerleşim gösterdiği tespit edilmiştir. (101) kristal düzlemine sahip anataz fazının varlığı ise yine TEM analizine ait hızlı Fourier dönüşümü (FFT) ve ters hızlı Fourier dönüşümü (IFFT) görüntüleri ile hesaplanmıştır. ÇKKNT-ağ.%32G/TiO2 xerojellerinin BET analizine göre, katkı oranı artıkça yüzey alanının da arttığı belirlenmiştir. Saf ve ÇKKNT-ağ.%32G katkılı TiO2 film numunelerinin AFM analizine göre ÇKKNT-ağ.%32G katkısının bir boşluk doldurucu misyonunu üstlenerek yüzeyde TiO2' nin boşluklarını doldurduğu gözlenmiştir. WCA hesaplamalarından elde edilen sonuçlara göre kaplanmış tüm yüzeyler kaplanmamış SLS cam alttaş yüzeye göre daha fazla hidrofilik davranış göstermiştir. Tüm yüzeylerin temas açısı AFM analizinden elde edilen pürüzlülük değerleriyle uyumluluk göstermiştir. Kaplamalı yüzeylere uygulanan 1 saatlik UV ışımasından sonra da yine tüm yüzeylerde temas açısı azalarak beklenen süperhidrofilik özelliğini sürdürmüştür. UV-vis ışık spektrofotometresi analizlerine göre görünür bölgede tüm katkı oranlarındaki geçirgenlik değeri saf TiO2' nin geçirgenlik değerinin üstünde kalmıştır. Absorbans değeri de hem UV bölgede hem de görünür bölgede katkı oranı arttıkça artış göstermiştir. Tauc grafikleriyle ise yasak bant aralığı enerjisinin katkı oranı arttıkça azalma gösterdiği hesaplanmıştır. Saf ve ÇKKNT-ağ.%32G katkılı TiO2 film numunelerinin fotokatalitik aktivite davranışları sulu ortamda MB degradasyonu çerçevesinde incelendiğinde saf TiO2 film kaplama ve % 0.1 - % 0.2 -% 0.3 - % 0.4 katkı oranına sahip ÇKKNT ağ.%32G/TiO2 film kaplamaların fotonik verim eşiğini geçtiği gözlenmiştir.