İklim değişikliğine karşı kentsel dirençlilik önerileri geliştirilmesi, Mudanya örneği
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Bursa Teknik Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
İklim değişikliği, kentleri etkileyen önemli problemler ortaya çıkarmaktadır. Bu problemler arasında, artan aşırı hava olaylarının sıklığı ve şiddeti, yükselen deniz seviyeleri ve sıcaklık değişimleri bulunmaktadır. Bu değişiklikler bölgenin flora ve fauna dengesini tehdit etmekte ve sosyo-ekonomik yapısını etkilemektedir. Bu problemlerle başa çıkmak için kentler, çevresel koşulların değişimine uyum sağlayan direnç stratejiler ve politikalar benimsemektedir. Ayrıca, kentlerde iklim değişikliğiyle mücadele etmek için enerji etkin peyzajlar ve sürdürülebilir tasarımlar gibi çevresel önlemler de benimsenmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, sera gazı emisyonlarını azaltmak için önemli bir adımdır. Şehirler aynı zamanda, yeşil altyapı sistemlerini geliştirerek su yönetimi, sel kontrolü ve su kaynaklarının korunması gibi iklim değişikliğiyle ilişkili riskleri azaltmaya çalışmaktadır. Çalışma, Marmara bölgesinde bulunan bir sahil şehri olan Bursa'nın Mudanya ilçesinde iklim değişikliğinin mevcut ve muhtemel etkilerini incelemektedir. Mudanya, kıyı erozyonu, sel baskınları ve sıcak dalgalar gibi çeşitli risklerle karşı karşıyadır ve bu riskler, bölgenin sosyo-ekonomik dokusunu, altyapısını ve doğal ekosistemlerini tehdit etmektedir. Bu durum da direnç önlemlerine ihtiyacın altını çizmektedir. Tez kapsamında Mudanya için sunulan öneriler, öncelikle ekolojik ve çevresel olmak üzere sosyal ve ekonomik yönleri içeren çok boyutlu bir yaklaşımı kapsamaktadır. Amaç, şehrin iklimle ilgili şok ve streslere karşı direnç, iyileşme ve uyum yeteneğini artırmaktır. Sosyal boyut, topluluk üyelerinin direnç oluşturma çabalarında aktif rol almasını sağlamak için toplum katılımını vurgular. Çevresel boyut, sulak alanlar ve ormanlar gibi doğal ekosistemlerin korunması ve restore edilmesinin önemini vurgular, çevre dostu uygulamaları destekleyerek biyoçeşitliliği artırır ve direnç faydaları sağlar. Kentsel direnci artırmada floranın ve doğal ekosistemlerin önemini göz önünde bulunduran bu tez, iklimle ilgili şoklara ve streslere uyum sağlama yeteneğini güçlendirmek için, doğal vejetasyon alanlarının korunmasını, kültürel plantasyonlarda uygun bitki türlerinin ve doğal bitkilerin entegrasyonunu vurgulamaktadır. Öneriler yerli bitki türlerinin kullanımını ve yeşil altyapı çözümlerinin uygulanmasını savunmaktadır. Yerli bitki türlerinin kullanımı, doğal ekosistemlerin korunması ve restorasyonu, bölgenin ekolojik sağlığını iyileştirirken aynı zamanda şehrin dirençliliğine katkı sağlar.
Climate change creates important problems affecting cities. These problems include increasing frequency and severity of extreme weather events, rising sea levels and temperature changes. These changes threaten the flora and fauna balance of the region and affect the socio-economic structure. To cope with these problems, cities adopt resilience strategies and policies that adapt to the change of environmental conditions. In addition, environmental measures such as energy efficient landscapes and sustainable designs are also adopted to combat climate change in cities. The use of renewable energy sources is an important step to reduce greenhouse gas emissions. Cities are also trying to reduce the risks associated with climate change, such as water management, flood control and protection of water resources, by developing green infrastructure systems. The study examines the current and possible effects of climate change in the Mudanya district of Bursa, a coastal city in the Marmara region. Mudanya is faced with various risks such as coastal erosion, floods and heat waves, and these risks threaten the socio-economic fabric, infrastructure and natural ecosystems of the region. This underlines the need for resilience measures. The suggestions presented for Mudanya within the scope of the thesis cover a multidimensional approach that includes primarily ecological and environmental aspects, as well as social and economic aspects. The aim is to increase the city's ability to resist, recover and adapt to climate-related shocks and stresses. The social dimension emphasizes community participation to enable community members to take an active role in resilience building efforts. The environmental dimension emphasizes the importance of protecting and restoring natural ecosystems such as wetlands and forests, promoting environmentally friendly practices, increasing biodiversity and providing resilience benefits. Considering the importance of flora and natural ecosystems in increasing urban resilience, this thesis mentions the importance of protecting natural vegetation areas, integrating suitable plant species and native plants in cultural plantations to strengthen the ability to adapt to climate-related shocks and stresses. By supporting the use of native plant species and the implementation of green infrastructure solutions, he explains that the use of these species plays a major role in the protection and restoration of natural ecosystems, improving the ecological health of the region, and also contributing to the resilience of the city.
Climate change creates important problems affecting cities. These problems include increasing frequency and severity of extreme weather events, rising sea levels and temperature changes. These changes threaten the flora and fauna balance of the region and affect the socio-economic structure. To cope with these problems, cities adopt resilience strategies and policies that adapt to the change of environmental conditions. In addition, environmental measures such as energy efficient landscapes and sustainable designs are also adopted to combat climate change in cities. The use of renewable energy sources is an important step to reduce greenhouse gas emissions. Cities are also trying to reduce the risks associated with climate change, such as water management, flood control and protection of water resources, by developing green infrastructure systems. The study examines the current and possible effects of climate change in the Mudanya district of Bursa, a coastal city in the Marmara region. Mudanya is faced with various risks such as coastal erosion, floods and heat waves, and these risks threaten the socio-economic fabric, infrastructure and natural ecosystems of the region. This underlines the need for resilience measures. The suggestions presented for Mudanya within the scope of the thesis cover a multidimensional approach that includes primarily ecological and environmental aspects, as well as social and economic aspects. The aim is to increase the city's ability to resist, recover and adapt to climate-related shocks and stresses. The social dimension emphasizes community participation to enable community members to take an active role in resilience building efforts. The environmental dimension emphasizes the importance of protecting and restoring natural ecosystems such as wetlands and forests, promoting environmentally friendly practices, increasing biodiversity and providing resilience benefits. Considering the importance of flora and natural ecosystems in increasing urban resilience, this thesis mentions the importance of protecting natural vegetation areas, integrating suitable plant species and native plants in cultural plantations to strengthen the ability to adapt to climate-related shocks and stresses. By supporting the use of native plant species and the implementation of green infrastructure solutions, he explains that the use of these species plays a major role in the protection and restoration of natural ecosystems, improving the ecological health of the region, and also contributing to the resilience of the city.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Şehircilik, Landscape Architecture, Bölge Planlama, Urban, Regional Planning, Peyzaj Mimarlığı